HARİKALAR DİYARIMA HOŞ GELDİNİZ DEMEK İSTERDİM LAKİN DÜNYA HARİKA BİR YER DEĞİL!

HOŞ GELMEK: gelen misafiri karşılamak için kullanılan selamlama ünlemi. Gelen kişilerin gelmesinden hoşluk/mutluluk duyulduğunu ifade etmek için kullanılır.

Okumayı, okuduklarımı düşünmeyi, düşündüklerimi uzun uzun yazmayı hep çok sevdim. Benim için uzun zamandır sadece hayal olarak kalan ama artık gerçekleştirme cesaretini kendimde bulduğum bir işe kalkışıp kendime bu bloğu açma kararı aldım. Burası bir dünyalının harikalar diyarı. Eksiksiz, dört dörtlük değil de tüm kusurları, tüm eksikleri hatta tüm soru ve sorunlarıyla karşınıza çıkıp beni ben yapan her şeye şükrederek düşündüklerimi, size anlatmak istediğim bazı konuları aktaracağım bir sayfa olacak. Bu arada kusura bakmayın ‘Harikalar diyarıma hoş geldiniz demek isterdim lakin dünya harika bir yer değil.’

Üstteki cümlemi biraz açıklayacak olursam; harikalık demek kusursuzluk demek değildir, kusurlarıyla bütünleşip kusurlarını kabullenmek ya da düzeltme gayretine girmek demektir. Ama şu üzerinde bulunduğumuz dünya o kadar büyük ve affedilemeyecek kusura sahip ki bazen dünyaya harika bir yer demekte zorlanıyorum… Peki ya sizce bu kadar kötülüğün suçu kimin üstünde? Bazıları şeytanı suçluyor ama Sabahattin Ali’nin ‘İçimizdeki Şeytan’ romanında anlattığı gibi asıl şeytan içimizdeyse ne olacak? En iyisi mi siz bunu düşünün ben de devam edeyim. Biraz düşününce tüm kötülükler dünya yüzünden de değil sonuçta o güneşin etrafında dönmeye devam eden bir gök cismi diyorum kendi kendime. Yani tüm suç dünyada değil hatta dünya suçsuz bile olabilir asıl suç dünyada yaşayan biz ‘çok değerli’ insanoğlunda. Belli ki dünya harika bir yer ama insanlar yüzünden bu harikalığı görmek de zor olabiliyor. Bazen bu harikalığı görmek için mikroskop bile gerekebiliyor. Böyle düşününce aklıma ‘Yeşil Yol’ filminde geçen bir bölüm geliyor sizinle de paylaşayım: ‘Bu Dünyada öyle şeyler oluyor ki, Tanrının neden izin verdiğini merak ediyorum.’ Bu cümle açıklıyor işte dünyada olup biteni ‘Aman canım dünyadan bize ne Funda!’ diyebilirsiniz , ‘Başka derdin yok mu?’ diyebilirsiniz ben de size derim ki; dünyada derdi olmayan insan yoktur. Ben sadece düşündürmek istiyorum. Etrafımda çok az sayıda insanı bile düşündürsem yeter. Malum şu 21. yüzyılda düşünen insan bulmak deveye hendek atlatmaktan daha zor olabiliyor.

Ben de bu sayfada tüm umutsuzluklara değineceğim ayrıca tüm mutluluklara tüm umutlara, tüm inançlara, tüm anlara, hüzünlere… Kısacası bizi biz yapan tüm duygulara ve bizi duygular yoluyla düşündüren bu hayata…

Hoş geldiniz diyemiyorum ama inşallah hoşça okursunuz 😊 Bir sonraki yazıma kadar da Hoşça kalın… Şuraya da not düşeyim: Hoş gelebilmek mi , hoş gidebilmek mi yoksa hoş kalabilmek mi? Bence siz biraz düşünün ben de bir sonraki yazımda bundan bahsedeyim ve BİRLİKTE BAŞLAYALIM BU YOLCULUĞA…

BİR NOT DAHA DÜŞMEYİ UNUTMUŞUM KUSURA BAKMAYIN BU SAYFADA SADECE BENİM YAZILARIM OLMAYACAK BAZEN KALEMİ SİZE BIRAKACAĞIM ANSIZIN BENDEN BİR MESAJ GELİRSE KORKMAYIN :D FARKLI BİR BAŞLIK ALTINDA SİZE DE YAZDIRACAĞIM.(O BAŞLIĞI ŞU AN TASARLIYORUM BİTTİĞİNDE SİZDE HABERDAR OLACAKSINIZ) DEDİĞİM GİBİ SADECE BENİM DÜŞÜNCELERİMLE OLMAZ HEP BİRLİKTE DÜŞÜNELİM BAKALIM

***Sayfamdaki contact içeriğinden mesaj yollayabilir ve bloğuma yazdığım diğer yazılarımdan hızlıca haberdar olmak için abone olabilirsiniz.* * *