top of page

SAĞLIK ÜSTÜNE HASBİHAL

  • Yazarın fotoğrafı: Funda Yatır
    Funda Yatır
  • 18 Mar 2020
  • 3 dakikada okunur

Uzun zaman olmuştu sizinle hasbihal etmeyeli. Hep aklımdaydı bazen kalemimin ucunda deftere ekleniyordu yeni yazılarım. Bu geçen süreçte yazmaya devam ettim ama taslak halinden bir türlü tam bir yazı haline getiremedim malum okul ve hayat koşuşturmacasından daha da uzadı gitti süreç kusura bakmayın. Uzun bir sohbet olacak değinmek istediğim birçok başlık var o yüzden lafı uzatmadan nasılsınız sorusuyla başlayayım ‘Sahi nasılsınız? Nasıl hissediyorsunuz?’(okuyan herkesten dönüt bekliyorum :) ) Corona diğer ismiyle COVİD-19 gündemimizdeyken korku , panik ya da tam tersi vurdum duymaz mısınız ? Ne kadar önemsiyorsunuz ya da ne kadar önemsemiyorsunuz ? Sosyal medyada gözlemlediğim kadarıyla insanlar ya çok tedirgin ya da çok rahat, bazıları da artık gülmek için işin goygoy kısmında. Halbuki olması gereken üçünün ortası değil mi? Ben öyle yapmaya çalışıyorum size de bu zor günlerde bunu tavsiye ediyorum. Ne çok kaygılanın ne de çok rahat davranın ne de işi goygoya çevirin. Korkmayın çünkü korkarak yaşayamazsınız. Fazla rahat olmayın çünkü siz sadece tek bir bireyden oluşmuyorsunuz çevrenizde birçok insan var. Başta aileniz ,iş arkadaşlarınız indiğiniz bindiğiniz toplu taşıma araçlarındaki diğer insanlar… O yüzden dikkatli olmak gerekiyor. Gülmek için olayları goygoya çeviren kısma çok bir şey diyemiyorum çünkü trajikomik durumlardan geçiyoruz şu son günlerde. Bu konuda değerli hocam Seçkin Sarpkaya’nın yazdığı bir durumu aktarmak istiyorum sizlere ‘‘Kaynak makinesinde sıcaklık o kadar yüksektir ki bir yerinizi yaksanız ilk başta yanma hissetmezsiniz, sinir uçları hemen öleceği için tam tersine soğuk hissedersiniz Aşırı yanmaya maruz kaldığımız için sinir uçlarımız öldü, acımıyor bile’’ Bu yüzden de tam olarak nasıl davranacağımızı idrak edemiyoruz dünya gündemi ayrı ülke gündemi ayrı ve sürekli değişen rakamlar söz konusu çünkü.


Öte yandan neden böyle olduğunun birçok bilimsel tezi , araştırılması var kimisi yarasa çorbasından diyor. Kimisi genetik bankalarının oynadığı bir oyun olduğunu ve bile isteye bu hastalığın yaydırıldığını söylüyor.(ikincisi kulağa çok korkunç geliyor çünkü bu katliam demek) Bir tarihe bir dönüm noktasına şahit oluyoruz belki de bundan 5 yıl sonra gerçekler ortaya çıktığında tam olarak öğreneceğiz. Belki de tarih kitaplarına savaş olmadan felaket olmadan toplu kayıpların gerçekleştiği konu olacak. Dünya birçok kez böyle hastalıktan geçmiş. Bu ilk olmadığı gibi son da değil. Ama ne domuz gribi ne sars ne kuş gribi bu kadar korkutmamıştı. Çünkü en yeni olan domuz gribinin yaşandığı 2009-2010 senelerinde bile teknoloji bu kadar gelişmediği için yayılma bu kadar hızlı olmamıştı. Covid-19 Hastalığının seyri diğer hastalıklara karşı güçlü ama en önemli etken teknoloji sayesinde sosyalleşmeye yüz tutmuş ve ben ‘sosyalim’ diye kendini ortaya atan insanoğlunun her yerde olma çabası.

Düşündüğümüzde benim düşündüklerimi saçma bulacak olanlar illaki çıkacaktır. Ama bence dünya dede artık dinlenmek istiyor. Bir düşünsenize oradan oraya giden uçaklar ve bu uçakların gökyüzünde oluşturduğu tahribatı , aynı şekilde yeryüzünde artan otomobiller ve tonlarca ağırlığı, ormanların yok edilip binaların dikilmesini, temiz havanın büyük şehirlerde zor bulunur hale gelmesini , madenlerin zenginlik uğruna daha derinlere indirilmesi yer kabuğu ve mantonun zarar görmesini… Birçok örnekle dünyaya doymayan insanın çabalayışını artan nüfusu ve dünyanın aldığı yaraları…

Bir de kabul edelim garip varlıklarız. Neyden yoksun kalsak ona meylediyoruz, mutsuz olduğumuzda mutlu olmak için çabalayışımız bir eşyamızı kaybettiğimizde arayışımız hep o kötü iç güdüden ötürü oluyor. Elimizde varken değer bilmeyip elimizde yokken değerini anlıyoruz çoğu şeyin. Olması gereken elindeyken değerini bilmek değil midir? Maalesef sağlığımızın değerini de tehlikeye girince anladık. Öncesinde sağlığımızın ne kadar değerini bildik? Doldurmadık mı fast foodlarla genetiği bozulmuş, korumak ve güzel göstermek için atılan tarım ilaçlı meyve ve sebzelerle, kurutulmuş paket gıdalarla…? Hepsini gördük hepsinin farkındaydık ama hiç durmadık. Belki diğer yitip gidenlerin değere binmesi gibi sağlığımızın da değere binmesi gerekiyordu. Belki de insanlığın bir noktada azalması gerekiyordu. Bu ihtimallerden ötürü böyle bir virüs peydah oldu. Belki de dünyanın buna ihtiyacı vardı. Ve bizi bu yüzden kozalarımıza mecbur bıraktı. İnsanın da tıpkı kozasında düşünüp büyüyüp işleyerek olgunlaşan tırtıllar gibi kelebek olup güzelleşmesi,bu dünyanın ve sağlığının değerini bilmesi, koruması için.. Hep birlikte umutsuzluğa ve paniğe kapılmadan fazla da rahat olmadan önce tedbir sonra tevekkül ile atlatırız umarım. Kelebek olduğumuzda görüşmek üzere Sağlıkla ve kolonya ile kalın. Hep derim yine diyeyim Umutla kalın umut mutluluğu doğurur ve mutluluk kalbe iyi gelir direnci artırır. Espirimi de yapıp kaçayım bazıları saçına da kolonya sürüyormuş sürmen annem sürmennn kolonya saçı ağartır :DD der anneannem bilimsel açıklaması varsa bilen yazsın bence tamamen yalan ama abartmamak gerek saça kadar kolonyaya gerek yok :)

 
 
 

2 hozzászólás


aysecgoz.07
2020. márc. 18.

Nasıl hissettiğimizi anlatamayacak kadar sınandığımız günlerden geçiyoruz. Günler geçiyor biz de içinde kaygı ile yuvarlanıp gidiyoruz. Biraz panik, biraz kaygı, biraz da goygoy var. (O da olmasa kafayı yeriz herhalde) Her şey dozunda işte. Öyle de olmalı. Eline sağlık Fundanus 🧚🏻‍♀️🤍

Kedvelés

1farukacar
2020. márc. 18.

Uzun süre yoktun buralarda özlettin kendini, ilk soruna gelicek olursak pek iyi denilemez nedeni ise yazinda bahsettiğin virüste saklı ama kısa zamanda hayatımızın normal yaşantımıza döneceğine inancım tam.. Güzel bir yazıydı, izolasyon zamanında bize böyle yazılar yazman dileğiyle..

Kedvelés

©2019 by FUNDA YATIR. Proudly created with Wix.com

bottom of page